Yağmuru çok isteriz bahar günlerinde. Çünkü bizim bölgemizde bahar aylarında yeterli yağış her yıl olmaz. Olursa da zamansız olur. Mesela mayısta bekleriz. Ama Nisan Ayında olur. Haziran ayında ekinler kuruduktan sonra yağar. Bu sene ise her gün yağmaktadır… Hani bu konuda bir insan olarak yapabileceğimiz, diyebileceğimiz hiçbir şey yoktur. Bizim irademiz bu konuda yeterli değildir.
Ama insan olarak suçumuz çoktur. Bir takım ani yağmurlar, dengesiz yağmurlar, zamansız yağmurlar, dolu vb. afetler oluyorsa; bu konuda suçlu biz insanlarızdır. Herkesin bildiği gibi, atmosferi delen de, havaya fazla hidrojen gazını salan da, doğal bitki örtüsünü tahrip eden de, toprağı har vurup, harman savurarak hor kullanan da biz insanlarızdır. İklim dengesizliği konusundaki suçu kendimizde aramalıyız. Hani bir laf vardır.” Zararın neresinden dönersen kardır” diye. Bozulan iklimin tamiri yönünde de adımlar atmıyoruz. Hala atmosferi zehirliyoruz. Hala ağaçları kesmeye devam ediyoruz. Yerine yenilerini dikmiyoruz. Yapanları uyarmıyoruz falan… Bunun sonu nedir? Allah korusun afetlerle dolu bir mirası çocuklarımıza bırakacağız demektir. Çocuklarımıza iyi miras yerine kötü miras bırakma yolundayız demektir.
Ama insan olarak suçumuz çoktur. Bir takım ani yağmurlar, dengesiz yağmurlar, zamansız yağmurlar, dolu vb. afetler oluyorsa; bu konuda suçlu biz insanlarızdır. Herkesin bildiği gibi, atmosferi delen de, havaya fazla hidrojen gazını salan da, doğal bitki örtüsünü tahrip eden de, toprağı har vurup, harman savurarak hor kullanan da biz insanlarızdır. İklim dengesizliği konusundaki suçu kendimizde aramalıyız. Hani bir laf vardır.” Zararın neresinden dönersen kardır” diye. Bozulan iklimin tamiri yönünde de adımlar atmıyoruz. Hala atmosferi zehirliyoruz. Hala ağaçları kesmeye devam ediyoruz. Yerine yenilerini dikmiyoruz. Yapanları uyarmıyoruz falan… Bunun sonu nedir? Allah korusun afetlerle dolu bir mirası çocuklarımıza bırakacağız demektir. Çocuklarımıza iyi miras yerine kötü miras bırakma yolundayız demektir.
Ama her şeye rağmen, iklim adına doğruları yapmağa devam etmeliyiz. Akıllı üretime, bilinçli üretim konusunda gayretler sarf etmeliyiz. Bu sene Kara Deniz Bölgesi gibi yağışlı bir iklim yaşamaktayız. Bizim çevremizin ürün deseni, yaz günlerinde fazla yağan yağmurlardan zarar görecektir. Hatta görmektedir. Bu sene de öyle oldu. Hala ani yağmurlar. Dolu yağışları yer yer olmaktadır. Doludan arpaları başta olmak üzere çoğu mahsulleri zarar gören çiftçilerimiz mevcuttur. Bir insan olarak bunlara engel mi olacağız? Haşa buna gücümüz yetmez. Ama bir karınca adımı da olsa üretim yönünde gayretlerimize devam edeceğiz.
Mesela bu sene ne kadar nohut ekimi yaptın? Şeklinde kime soru sorarsam aldığım cevap şu: “40 dönüm nohut ektim,50 dönüm nohut ektim,70 dönüm nohut ektim “diyen çiftçilerimiz çok sayıdadır. Nohut para yapacak diye her tarafa nohut ekimi yapıldı. Ama aşırı yağışlardan dolayı çoğu nohut tarlalarında antraknoz (Ülker) zararı meydana geldi. Çoğu nohut tarlaları antraknozdan dolayı kurudu. Bunun çaresi yok muydu? Elbette vardı. Mesela önce tohum ilaçlaması yapılmalıydı. Ama her gün nemli havanın devam etmesi, tohum ilaçlaması yapılsa dahi hastalığın ortaya çıkması konusunda yeterli gelmeyebilir.
Şimdi ne yapılabilir? Satıh ilaçlaması (yapraktan-üstten) ilaçlama yapılabilir. Üstten ilaçlama yapıldıktan sonra yağış olmamalıdır. Sık sık yağmaya devam eden yağmurlar bu konudaki mücadeleyi de boşa çıkarabilir. Ama yağmur yağmazsa; üstten yapılan ilaçlama nohutların kurtulması için bir çaredir. Dayanıklı nohut çeşitleri ekmek de bu konuda bir seçenektir.
Yağışlardan dolayı; turşuluk hıyar ekimi yapan çiftçilerimiz, kavun, karpuz, domates, fasulye gibi ürün sahiplerinin ürünlerinde de benzer mantarı hastalıklardan dolayı sararmalar, kurumalar olabilir. Hatta şikâyetler gelmektedir. İlaçlı mücadele ile benzer hastalıklara çare bulunabilir. Ama hala yağışlar devam ederse ilaçlı mücadele etkili olmayabilir. Yağmurlama sulama, sık ekim, hastalıklı tohum kullanımı gibi hususlara da dikkat etmek; bu konuda mağdur olmamızı engelleyebilir.
Ne diyelim! Allah beterinden korusun. Gücümüzün yettiği, aklımızın erdiği kadarı üretime devam edeceğiz.

0 yorum:
Yorum Gönder