Ülke olarak çok zor bir döneme geldik. 1980’li yılların başından beri Kürt-Türk ayrımcılığı için çalışan, bunun için ülkemize kucak kucak paralar döktüren, on binlerce canlarımızı verdiğimiz örgütün oyunlarından bir sahne daha karşımızdadır.
Bu sahnenin konusu; yıllardır beraberce yaşamakta olan, Çanakkale
Şehitliği’nde, Kurtuluş Savaşı’nda, Kıbrıs Barış Harekâtı’nda isimleri yan yana yazılan Türk-Kürt askerlerimizin beraberce, omuz omuza mücadele ettiği bir ülkeyi bölme provasıdır. Bunu nasıl anlatırsan anlatınız işin doğrusu budur. Yapılanlar budur. Yaptıranların başı malum İmralı’dakidir. Onların emri altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti Meclisi’nin çatısı altında kendi adına, masum görünümlü olmaya çalışan partidir (BDP). Bunun adı böyledir. Bunu hepimizin de kabullenmesi lazımdır. Yoksa bir takım gerçekleri yok sayarak, yok sayıyor gibi yaparak işi çözemeyiz.
Dün İnegöl’de, Bu gün Dört Yol’daki olaylar; bölme provasının parçalarıdır. Sen birkaç gün önce polis aracını tarayacaksın,4 polisi öldüreceksin hiçbir şey yokmuş gibi seni destekleyen parti ve yandaşları olarak Diyarbakır’dan çıkıp Dört Yola gelmeye çalışacaksın. Yani parti olarak yol göstereceksin. Madem barıştan yanaysan; niçin olayların külü bile soğumadan, tahrik edercesine, bir boy gösterisi niteliğinde, sanki olay çıkaranlara, polisleri tarayanlara destek olurcasına hemen Dört Yola gelmeğe çalışıyorsun? Bunun adı olayları, yani ayrımcılığı teşvik etmek değimlidir?
Binlerce yıldır beraberce aynı toprak üzerinde yaşamakta olan Türklerle, Kürtleri ayırmak, ayırmağa çalışmak çok tehlikeli bir oyundur. Annesi Kürt kökenli, Babası Türk kökenli bir sürü insan, beraber iş kuranlar, belli mevkilerde bulunanlar, aynı beldede yıllardır yaşayanları, birbirleriyle akraba olmuş insanları nasıl ayıracaksın? Allah korusun çok kan dökülecek…
Bu konuyu düşünmek bile çok zor. Bunu isteyenler sadece 3–5 maceracı elebaşından başka biri değildir. Sadece kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Bazı dış güçlerin oyunlarına alet oluyorlar. Kendi halklarını düşünen falan; hikâyeden başka bir şey değildir. Amaç aynı beldede beraberce yaşamakta olan Türk ve Kürt insanlarını birbirine sokmak ve sonunda da bulanık suda balık avlamaktır.
Şunu demek istiyorum: Olayların boyutu çok ciddidir. İnegöl gibi, Dört yol gibi bazı beldelerimizde beraberce yaşamakta olan aynı ülkenin insanlarını birbirine sokmak istiyorlar. Ortam çok gerilmiş durumdadır. Sadece bir kıvılcım bekleniyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak benzer bir olayın faturasının bedeli bizim için çok ağır olacaktır.
Olayların önlenmesi yönünde tek çözüm; partileriyle, halkıyla tek yumruk olmak zorundayız. Provokasyona gelmeden, iktidariyle, muhalefetiyle bu konuda siyaset yapmadan, önümüzdeki referandumla ilişkilendirmeden, birbirimizi suçlamadan, öküz altında buzağı aramadan olaya yaklaşmak zorundayız.
Birbirimizle kayıkçı kavgası yapmağa devam edersek; “Atı alan Üsküdar’ı geçer.”Vakit çoktan geçmiş olabilir. Daha çok acı olaylar yaşayabiliriz.
Tek çözüm herkesin aklını başına alarak olaylara çok dikkatli yaklaşmaktır.
Herkese mutlu gelecekler dilerim.

0 yorum:
Yorum Gönder